SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

BUYU’ ve İCARE BAHSİ

<< 3476 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا أَبِي حَدَّثَنَا كَهْمَسٌ عَنْ سَيَّارِ بْنِ مَنْظُورٍ رَجُلٌ مِنْ بَنِي فَزَارَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ امْرَأَةٍ يُقَالُ لَهَا بُهَيْسَةُ عَنْ أَبِيهَا قَالَتْ اسْتَأْذَنَ أَبِي النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَدَخَلَ بَيْنَهُ وَبَيْنَ قَمِيصِهِ فَجَعَلَ يُقَبِّلُ وَيَلْتَزِمُ ثُمَّ قَالَ يَا نَبِيَّ اللَّهِ مَا الشَّيْءُ الَّذِي لَا يَحِلُّ مَنْعُهُ قَالَ الْمَاءُ قَالَ يَا نَبِيَّ اللَّهِ مَا الشَّيْءُ الَّذِي لَا يَحِلُّ مَنْعُهُ قَالَ الْمِلْحُ قَالَ يَا نَبِيَّ اللَّهِ مَا الشَّيْءُ الَّذِي لَا يَحِلُّ مَنْعُهُ قَالَ أَنْ تَفْعَلَ الْخَيْرَ خَيْرٌ لَكَ

 

Buhayse adındaki bir kadın, babasından bahisle şöyle demiştir:

 

Babam, Rasûlullah (s.a.v.)'dan izin isteyip onun gömleği ile bedeni arasına girdi. Onu öpmeye ve -sarılmaya başladı. Sonra;

 

Ey Allah'ın nebisi! Verilmemesi (esirgenmesi) helâl olmayan şey nedir? dedi.

 

Rasûlullah (s.a.v.): "Su", buyurdu. Babam (tekrar):

 

Ey Allah'ın nebisi! Verilmemesi helâl olmayan şey nedir? dedi. Rasûlullah (s.a.v.):

 

Tuz," buyurdu. "    (Babam) yine:

 

Ey Allah'ın nebisi! Menedilmesi helâl olmayan şey nedir? diye sordu.

 

Rasûlullah (s.a.v.):

 

“Hayır işlemen senin için hayırlıdır" buyurdu.

 

 

İzah:

Dârimî, buyu'; Ahmed b. Hanbel, III, 480, 481.

 

Buhayse : Sahâbîlerden olduğu söylenmektedir. Hadisi, bizzat şahid olarak değil, babasından duyarak nakletmiştir.

 

İbnü'1-Esîr, Üsdü'l-Gâbe adındaki eserinde, Buhayse'nin ba­basının adının Umeyr olduğunu söylerler.

 

Buhayse (r.anha)'mn babası, Hz. Nebi (s.a.v.)'e olan sevgi ve aş­kından dolayı, izin alarak Hz. Nebi'in gömleğinin altına girmiş, onu öpmüş ve sarılmıştır. Sonra da Efendimizden, "istenildiği zaman reddedil­mesi, verilmemesi caiz olmayan şeyin" ne olduğunu sormuş; RasûluIIah da "su" karşılığını vermiştir. Anılan zat, Efendimize tekrar aynı soruyu yönelt­miş, bu sefer de "tuz" karşılığını almıştır. Hattâbî; istenildiğinde verilme­mesi caiz olmayan tuzun, dağdaki veya arazideki madeninden çıkartılma­mış olan tuz olduğunu söyler. Kişinin evindeki tuz ise kendisine aittir. Dola­yısıyla bunu, isteyene vermeyebilir, satabilir, istediği gibi tasarrufta bulu­nabilir.

 

Buhayse'nin babası aynı sorusunu üçüncü kez tekrarlayınca, Efendimiz bu sorulara bir son vermek için; "Bir hayır işlemen senin için hayırdır" kar­şılığını vermiştir. Yani sen Allah için ne yaparsan, ne verirsen bunların hepsi senin hayrınadır, karşılığını vermiştir.